Confession diye bir grup var ya hani, hep perde arkasında kalmış ama. Yani bunu iyi bir metalcore dinleyicisi olarak söylüyorum(olduğuma inanarak) çünkü kime şunu biliyor musun dediğimde; ” Olum sende nerede uyduruk uyduruk gruplar var onları dinliyorsun” diyor. Tamam büyüklere saygımız sonsuz ama alttan gelen bi jenerasyonu da araştırmak lazım arada . İlk ”Cancer” albümleriyle tanıdım bu adamları. Zaten o sıra bir ben, bir kaç arkadaşım ve grubun çevresi tarafından tanınıyordu bu albüm sanırım. Rivayetlere göre Parkway’le IKPTQ ile falan da kankaymış bunlar. E şu son 5 yıldaki piyasaya baktığımızda Avustralya ataklarını hepimiz fark etmişizdir. Şu metalcore davasında yıllar boyu ABD’den geçindik, tamam olayın özünü oluşturan ve bu denli popülerliğe karışmasını sağlayan ABD’li abilerimize de saygımız sonsuz ama şu ‘sörfcü’ abilere de teşekkürü borç bilelim, yediğimiz güzel yemeklerin gizli tarifleridir çünkü bu bahsettiğim adamlar.
Neyse konuya dönelim bu Confession sonra ‘The Long Way Home’ diye albüm çıkardı ‘Cancer’dan sonra internette görür görmez yapışıp aldım albümü 1 hafta sadece o albümle yatıp kalktım durumu siz düşünün. Sounddaki değişim adamların yüzüne yansımış resmen sonrasında sevimlilemişler felan derken Cancer albümünün o hardcorevari tutumunu metalcore ile de bir güzel harmanlamışlar. Şimdi clean vokallerini değiştirmişler Doyle Perez diye bir adam gelmiş fena da değil hani. Albümün adını taşıyan The Long Way Home şarkısını artık çoğunuz biliyorsunuzdur tahminimce ama biraz dikkatli dinleyin de Michael’in : ‘I HAVE TAKEN THE LONG WAY HOME!’ haykırışını yabana atmayın! Olmadı bir daha dinleyin olmazsa yine deneyin. Russell’ın eşsiz melodisiyle beraber duyduğunuzda eğer siz de birşeyler hissediyorsanız kardeşimsiniz! Ve bu eylemi tüm albüme yayarsanız şayet çok seveceğinizi düşünüyorum. Bu arada bu adamları kimsesiz gibi tanıttım burada ama bu biraz düzene sitemden kaynaklanan bir durum. Yoksa çok fena delikanlılardır, bakma bizim ülkede pek dinleyeni yok. ‘Die to live, Gimmie A.D, Heartless’ son çıkardıkları single ”This is a war” da önerdiğim diğer şarkıları. Bu adamları dinleyelim, sahip çıkalım. Buna karşılık belki bir güzellik yapıp bizi ziyarete gelirler.