Öğretmenlerin sorunu
Eğitim fakültelerinde eğitim durdurulsun!
Neden hala bu kadar gündemde olan bir problemin parçası olmak adına var gücünüzle çaba harcayıp bu fakültelere kayıt oluyorsunuz ki? Sonunuz aynı! O hayalini kurduğunuz çocukluk mesleğiniz ülkede artık yok!
Kamuya girmeye çalışmayın sayın öğretmenler! İyelik ekini kullanmıyorum, sayını da büyük harfle başlamıyorum var mı? Artık sizi istemiyorum. Eğitim bütçeme ne sizleri, ne yaptığım derme çatma okulları; okullarımı da demiyorum altını kırmızı kalemimle çizmek istiyorum; ne minik öğrencileri ne de irileşenleri ve diğer diyebileceğim bütün eğitimsel ŞEYLERİ katmak istemiyorum. Bunu da diğer bütçeler gibi kendimize ayırmak istiyorum. Bir sakınca var mı?
Sakıncası?
Gelelim sizlere istihdam sağlamaya! Bir dahaki iktidar seçimine kadar kamunun sizlere kapısı duvar! Ama sizlerin inanmadığımız yeteneğinize bizler gibi inanmayıp kölelik vasfında sizleri kullanabilecek birde özel sektörümüz var. Niçin bu bolluklu istihdamdan faydalanmıyor da sürekli ayaklanıyorsunuz ki? Basınımızı meşgul etmeniz iyi, bizleri her günün gündemini kurgulamaktan kurtarıyorsunuz; lakin (ama ve fakat da diyebilirdim) kötü olmayan bizleri böyle lanse ettirmeniz de itibar lekelerimize bir inatçı ve kalıcı leke daha ekliyor, öğretmenler!
Susma ve dokunulamama hakkımı kullanıyorum. Noktayı da doğru yere koyuyorum! Bunu soru olarak KPSS’ emde çıkartabilirim! Altını kırmızı kalemle çizin! Yoksa benimkini ödünç verebilirim ya da belli bir vergiyle ücretlendirebilirim. Bakanın kutsanmamış, değersiz elini kullanma vergisi! Yüzdesi yüz vergi!
…
Dokunmayın bakanımıza, dokunmayın milletin seçmediği vekillerimize! Dokunun, kırın, ağzını burnunu yamultun öğretmenlerimizin!
Kimsenin affına sığınmadan, kafalarımızı da kumun altına sokup kum üstü 3 maymunu oynamadan naçizane bizlerden de tavsiyeler sunmak istiyoruz. Dinleyene! Beceremediğiniz vazifenizi, becerebileceklere ki böyle birilerinin varlığı da hep muamma; devredin! Şiddete ve vahşete dönüşecek tavsiyeye kulak, varsa biraz da yürek kabartın. Kendi yeteneklerinize, yani yeteneksizliklerinize; vakumlandığınız kamusal koltuğunuzdan sıyrılıp başka deryaları da kirletmek üzere yer açın ağalar beyler!
Kutsallığımıza tecavüz edildi! Suçu nedir; hâkim beyler, hanımlar? Yok mudur cezasını verecekleriniz? Adaletin kolunu kim idama mahkûm kırdı? Bizim yanımızda olabilecek hangileriniz bırakıldınız geriye?
Ses yok!
