Alternative Metal’in Yükselişi – Bölüm 4

Alternatif / Kapak / Metal / Müzik | 0 Yorum

Evet,müziksever insanlar;şimdi de uzun bir aradan sonra bomba gibi bir 4.bölüm bizleri bekliyor.Bu bölümde tarzın demirbaşlarını inceleyeceğiz genel olarak.Sözü fazla uzatmadan hemen yolculuğumuza başlayalım.En son Red’i incelemiştik.

Rev+Theory+rev_theory

Rev Theory : Massachusetts’ten bizlere ulaşan Hard Rock etkileşimli bu grubumuz,2002 yılından beri aktif haldedir.İlk olarak “Revelation Theory” olarak karşımıza çıkan grup bu ismiyle 2005 yılında “Truth Is Currency” isimli bir albüm yayınlamıştır.Bu albümdeki “Slowburn” şarkısıyla radyolarda sesini duyurmayı başardılar.Sonrasında ise isimlerinde ufak bir değişikliğe gittiler.2008 yılında da ses getiren albümleri “Light It Up” yayınlandı.“Hell Yeah”,”Light It Up”,”Far From Over”,”Broken Bones” albümde ses getiren şarkılar oldu.Ardından 2011 yılında “Justice” albümü geldi.Bu albüm bir önceki albüme göre daha olgun görünüyordu.“Justice” ve “The Fire” albümden çıkan single parçalar oldu.2012 yılında grubun solo gitaristi Rikki Lixx gruptan ayrıldı.Grup şu an 4 kişi olarak yoluna devam ediyor.Sıra geldi tanıtım parçamıza ki benim kişisel favorimdir özellikle girişiyle…

Saliva1

Saliva : Memphis,Tennesee’den bizi selamlayan Saliva’ya geçiyoruz.Bu grubumuz da Alternative Metal’in yanı sıra Hard Rock ve Nu Metal etkisi de göstermiştir.Grubun vokali Josey Scott,Amerika’da oldukça tanınan ve sıradışı vokallerden biridir.Belki de sizler onu Spiderman için Chad Kroeger ile birlikte yaptıkları “Hero” şarkısıyla tanıyorsunuz.Tabi bundan öncesi de var.Saliva 1996 yılında kurulmuş bir grup ve ne yazık ki ülkemizde çok bilinmeyen gruplardan biri.Ekibi tamamladıktan sonra 2001 yılında “Every Six Seconds” albümüyle piyasaya hızlı bir giriş yaptılar.Özellikle “Click Click Boom” şarkısı onlara şöhreti getirmeyi başardı.Tabi bu arada 1997 yılında kendi isimlerini taşıyan ilk albümleri pek ses getirmediğinden pek çok kişi albümün varlığından haberdar değildir.Bu albüm 2003 yılında tekrardan farklı bir kapak tasarımıyla piyasaya çıkmıştır.2002 yılında ise “Back Into Your System” albümünü piyasaya sürdüler ki bana göre en başarılı albümleridir.Bu albümden çıkan “Always”,”Rest In Pieces”,”Raise Up” albümden çıkan single parçalar oldu fakat bunlar dışında “Weight of The World”,”Superstar II”,”Back Into Your System” ve “All Because of You” şarkılarını da dinlemenizi tavsiye ederim.2004 yılında çıkan “Survival of The Sickest” albümünde grup,rap vokal olaylarından sıyrılmaya başlamıştı.Artık daha çok Hard Rock etkisinde geçiyordu şarkıları.“Survival of the Sickest” ve “Razor’s Edge” albümden çıkan single parçalar olmuştu.Ardından 2007 yılında tamamen tribünlere oynayan,şov amaçlı albümleri olan “Blood Stained Love Story” geldi.“Ladies And Gentlemen”  isimli şarkı WWE WrestleMania’da uzun süre çalan şarkılardan biri olmayı başarmıştı.Grup giderek yerini sağlamlaştırıyordu.1 sene sonra ise “Cinco Diablo” isimli albüm çıktı ve grup daha farklı bir havaya büründü.Özellikle “How Could You?”  isimli şarkı Saliva’nın yaptığı en farklı şarkılardan biridir.2011 yılında çıkan “Under Your Skin” albümü Josey Scott eşliğindeki son albüm oldu.Rap vokallerin yine yer yer kendini gösterdiği bir albümdü.“Badass”,”Nothing”,”Hate Me” ve “Never Should’ve Let You Go” albümden çıkan single şarkılar oldu.Sonrasında ise Josey Scott ilginç bir kararla gruptan ayrıldı ve solo kariyere devam etmeye karar verdi.Bu ayrılık tıpkı Head’in KoRn’dan ayrılma şekli gibi Hristiyanlıkla alakalıydı.Josey Scott’sız Saliva olmaz diye düşünenlerden biriydim.Bu sırada grup Bobby Amaru’nun yeni vokalistleri olduğunu açıkladı.Bobby,belki de Josey’nin yerini doldurabilecek en iyi vokaldi.Onun kadar enerjik ve sağlam bir sese sahipti.Belki de Josey’den çok daha başarılı olacaktır.Bunu 2013 yılının ilerleyen zamanlarında çıkacak olan “In It to Win It” albümünde göreceğiz.Şimdi sıra geldi grubumuzu tanıtacak şarkıya,o da tabiki gruba şöhreti getiren şarkı olacak!

01_0035

Seether : Alışılmışın dışında Güney Afrika orijinli bir Alternative Metal grubudur.Tarzın en çok piyasaya oynayan gruplarından biridir.Vokalist Shaun Morgan’ın egoları yüzünden oldukça çalkantılı dönemler yaşasa da iyi kötü kendilerini idare etmeyi başarıyorlar.Özellikle Amy Lee ile olan ilişkisi sıralarında Ben Moody’yi turnede sürekli kötüleyip,ezik diye ifade etmesiyle gruptan ayrılmasını sağlamıştır.Böyle de tuhaf bir insandır kendisi.Gruba şöhreti getiren şarkı da Amy Lee ile yaptıkları “Broken” olmuştur.Fakat Seether,bana göre en başarılı işini 2005 yılında çıkardıkları “Karma And Effect” albümünde çıkarmıştır.“Remedy”,”Truth”,”The Gift”,”Simplest Mistake”,”Plastic Man” albümdeki en başarılı şarkılar olmuştur kanımca.Sonrasında ise 2007 yılında çıkardıkları “Finding Beauty In Negative Spaces” albümü ile tamamen piyasaya odaklı bir sisteme geçmişlerdir.Albümden çıkan ilk klip olan “Fake It” bunun bir göstergesiydi.Grubun müzikal anlamdaki sertliği sadece piyasanın istediği kadar oldu.Bu Shaun Morgan’ın alkol rehabilitasyonundan sonraki ilk albümüydü.Bu albümden sonra uzun süre sessiz kaldılar.2011 yılında ise “Holding Onto Strings Better Left to Fray” isimli albümleri çıktı.Önceki albümlere oranla çok daha yumuşak bir müziğe sahip olan bu albümde Shaun Morgan’ın kirli vokali de sekteye uğramıştır.Kendisinin Kurt Cobain’e hayranlığından dolayı vokal stilinin ona benzemesi büyük eleştirilere uğramıştır.Seether bazı kesimlerce çakma Nirvana olarak adlandırılabilmektedir.Bu eleştirilere en çok sebep olan şarkılardan biriyle Seether’a veda edelim.

Sevendust2

Sevendust : Atlanta,Georgia orijinli bu harika grubu nereden başlasam anlatmaya bilemiyorum.Öznel bir düşünce olarak söylemek zorundayım ki bana göre en başarılı ve müzisyenlik anlamında en üretken Alternative Metal grubudur kendileri.O yüzden uzun uzun ve bol örnekli bir şekilde anlatacağım sizlere grubu.1994 yılında basçı Vince Hornsby ve davulcu Morgan Rose,Snake Nation adlı bir grup kuruyor.Sonra aralarına gitarist John Connoly katılıyor ve ilk demo albümlerini kaydediyorlar.Fakat vokallerden memnun olmayıp bir yıl boyunca vokalist arıyorlar.Vokalist olarak Lajon Witherspoon aralarına katılıyor.Bundan altı ay sonra da gitarist Clint Lowery gruba dahil oluyor ve isimlerini Rumblefish olarak değiştiriyorlar.Aynı isimde başka bir grubun ortaya çıkmasından dolayı isimlerini bu sefer Crawlspace olarak değiştiriyorlar.Mortal Kombat’tan ilham alınarak yapılan toplama bir albümde “My Ruin” isimli parçaları yayınlanıyor.Sonrasında aynı isimde bir grup,isim telif hakkı kendilerinde olduğunu söyleyip 50 bin dolar tazminat istiyor.Grup da son kez ismini değiştiriyor ve isimleri Sevendust oluyor.Burdan sonra grubun esas macerası başlıyor ve 1997 yılında kendi isimlerini taşıyan bir albüm yayınlıyorlar.Sert rifflere ve agresif vokallere sahip bu albüm oldukça ses getirmeyi başarıyor.Özellikle albümdeki “Bitch”,”Black” ve “Too Close to Hate” piyasada fazlasıyla ses getirdi.

1999 yılında grup ikinci albümleri olan “Home” albümünü yayınlıyor.Bu albümde Skunk Anansie‘nin vokalisti Skin ile yaptıkları “Waffle” ve Deftones‘un vokalisti Chino Moreno ile yapılan “Bender” düetleri albümün göze çarpan şarkıları oldu,tabi bir de grubun en çok bilinen şarkılarından biri olan “Denial”.Bu albüm onlara büyük şöhret kapısını açtı ve büyük gruplarla sahne almaya başladılar.Basamakları hızla tırmanmaya devam ediyorlardı.

2001 yılında pek çok Sevendust fanı tarafından en iyi albüm olarak kabul edilen ve 3.albüm olan “Animosity” yayınlandı.Sevendust,artık tam anlamıyla alternative metal tarzını oturtmuş ve kendine ait özel bir kimliğe bürünmüştü.“Praise”,”Live Again”,”Crucified”,”Xmas Again”,”Angel’s Son”,”Trust” gibi harika şarkılara sahip olan albümde bir de Staind‘in vokalisti olan Aaron Lewis düetiyle de düet geleneğini devam etti.“Angel’s Son” isimli şarkı Snot grubunun 1998 yılında ölen vokalisti Lynn Strait için yazılmıştı.2002 yılında Drowning Pool vokalisti Dave Williams’ın ölümü,ardından da vokalist Lajon Witherspoon’un kardeşinin vurularak öldürülmesi sebebiyle grup bir süre ara vermeye karar verdi.

2003 yılında grup “Seasons” albümüyle dönüş yaptı.Lajon Witherspoon yeni kısa saçlı imajıyla karşımıza çıkmıştı bu sefer.“Animosity” albümüne oranla daha melodik bir havaya sahip olan bu albüm de sevenlerini memnun etmeyi başarmıştı.“Enemy”,”Broken Down”,”Disgrace” ve “Face to Face” albümün dikkat çeken parçaları olmayı başardı.Bu albümden sonra gitarist Clint Lowery,kardeşinin grubu olan Dark New Day‘e katılmak için gruptan turne sırasında ayrıldı.Yerine Snot ve Amen gruplarının eski gitaristi Sonny Mayo dahil oldu.Bu sırada Sevendust,Warner Bros Records ile anlaşmaya varmıştı.

2005 yılında Sonny Mayo ile birlikteki ilk albümleri “Next” yayınlandı.Korkulan olmadı ve Clint Lowery’nin yerine gelen Sonny Mayo grupta sırıtmadı bile fakat tabi Clint kadar özel biri değildi grubun fanları için.Sevendust yine güzel bi albüm yaptığını söylemek yanlış olmazdı.“Ugly”,”Pieces” ve “Failure” albümden piyasaya yansıyan parçalar oldu.Albümden sonra bir Best Of şeklinde toplama albüm yayınlandı.Bu dönemlerde grubun başına enteresan bir olay gelmişti.Albüm,planlandığından beş ay önce piyasaya sürülmüş ve satışlardan herhangi bir şekilde gruba para aktarılmamıştı.Turne boyunca da WineDark Records verdiği sözleri tutmamış ve grubu yalnız başına bırakmışlardı.Tüm turne parasını kendi cebinden ödeyen grup,iflas etme eşiğine gelmişti.Vergilerin geri dönüşümünden gelecek payla biraz düzlüğe çıkacaklarını düşünürken,devlete 120 bin $ dolar vergi borcu olduğunu öğrendiler.Grubun finansmanı,vergilere ödemediği gibi bu konuda da bilgi vermemişti.Borçlarını ödemek için milyon dolara yakın kredi çekmek zorunda kalan grup,tüm umutlarını yeni albüme bağlamıştı demek yanlış olmaz.

2007 yılında “Alpha” albümü yayınlandı.Sonny Mayo’nun bestelere katkıda bulunduğu ilk albüm olmuştu bu.Eski albümlere oranla Groove bir hava da bulunuyordu albümde.”Burn” isimli şarkı da Sevendust tarihinin en uzun şarkısı olmayı başarmıştır.“Deathstar”,”Driven”,”Beg to Differ”,”Suffer” albümde sivrilmeyi başaran şarkılar olmuştur.Sonny Mayo’nun gelişiyle müzik daha da sertleşmeyi başarmış ve Sevendust bambaşka bir kimliğe bürünmeye başlamıştı.

Bu albümün ardından fazla vakit kaybetmeden yeni albüm kayıtlarına başladı grup ve 2008 yılında “Chapter VII:Hope & Sorrow” albümünü yayınladılar.Bu sıralarda Clint Lowery,Dark New Day’den ayrılmaya karar verip,Sevendust’a geri dönmüştür.Yani bu Sonny Mayo’nun bulunduğu son albüm olmuştur.Bu albümde de Sevendust,çizgisini bozmadan ilerlemiştir fakat “Alpha” albümündeki o agresif tutum bu albümde pek bulunmamaktadır.Ayrıca Alter Bridge‘den Mark Tremonti ile Myles Kennedy ve Daughtry‘den Chris Daughtry bu albümde Sevendust’a eşlik etmişlerdir.Mark Tremonti,“Hope” isimli şarkıda harika bir soloya imza atmıştır.Myles Kennedy “Sorrow adlı şarkıda,Chris Daughtry ise “The Past” adlı şarkıda eşsiz vokalleriyle Sevendust’a katkıda bulunmuştur.Bu şarkıların dışında “Prodigal Son”  ve “Inside” albümde ilk bakışta göze çarpanlar olmuştu.

Clint Lowery’nin dönüşüyle birlikte Sevendust 2010 yılında “Cold Day Memory” albümünü çıkarmış ve bu albüm de şu ana kadarki en yüksek satışa sahip Sevendust albümü olmuştur.Clint Lowery’nin dönüşü grubun fanları üzerinde oldukça olumlu bir tepkiye sebep olduğunu söylemek yanlış olmaz.Sevendust bu albümde özlenen melodik yapısına da yavaş yavaş dönmüş oldu.“Unraveling”,”Last Breath”,”Forever” ,”Karma” albümde dikkat çeken şarkılar olmayı başarmıştı.Bu albümde Clint Lowery’nin dönüşü ciddi bir biçimde fark edilmektedir.Sıkı bir Sevendust fanı iseniz bu çok da zor değil aslında.

Bu albümden sonra ilk defa 3 sene kadar sessiz kaldı Sevendust.Ne yapacaklarını cidden çok merak ediyordum.Onlar ise 2013 yılının 26 Mart’ında “Black Out The Sun” ile geri dönüş yaptılar ama nasıl bir dönüş!Sevendust tarihinin en sert ve en karanlık albümü olarak karşılıyor sizi.İnanılmaz dolgun riffler ve vurucu davullara sahip bu albümde Lajon vokalinin doruklarına çıkıyor ve sizi sesinin derinliklerine davet ediyor.“Decay”,”Memory”,”Faithless”,”Black Out The Sun”,”Picture Perfect”,”Dark AM”  albümde göze çarpan güzel şarkılar olmuştu.Artık bu albümle olgunluklarının doruklarına çıkmışlardı.Alternative Metal’in atası olarak gördüğüm Sevendust artık tamamen efsaneler kategorisine erişmişti.

Ne çok Sevendust okuduk ya dediğinizi duyar gibiyim ama cidden bu kadar uzun bir yazıyı hak eden harika bir gruptur.Eğer kalkıp diskografi anlamında dinlerseniz ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.İçi boş bir tane bile albümü bulunmayan güzide gruplardan biridir.Evet,ülkemizde pek bilinmiyor,çok piyasaya oynamayan bir grup olmadığı için.Ama Amerika’da bile oldukça saygın bir grup ve bunun bir çeşit kanıtı olarak enteresan bir cover paylaşarak yazıma son vereceğim.Kusura bakmayın,yazım Gezi Parkı olayları ve sonrasında benim unutkanlığım sebebiyle çok fazla gecikti.Umarım beni affedersiniz 🙂 Müzik,her zaman yanınızda olsun.Alternative Metal’in Yükselişi –  Bölüm 5’te görüşmek üzere!